Ana Sayfa > Firmalar, Mekanlar > fıtık, bel fıtığı, boyun fıtığı > En Etkili Doğal Tedavi Yöntemi Refleksoloji Hakkında
En Etkili Doğal Tedavi Yöntemi Refleksoloji

İletişim Bilgileri

Telefon : (212) 5705107
Adres : Kıbrıs Şehitleri Cad. No:26 D 14 Alsancak/ İzmirt0232 465 23 03Ceyhun Atıf Kansu Cad. 20Sok Balg
İstanbul

Web Sitesi

http://www.refleksolojinedir.com

Hakkında

◙ REFLEKSOLOJİ NEDİR ?
Leonardo da Vinci’ ye göre, bir mühendislik harikası olan
ayaklarımız, beden ve ruh sağlığımızın adeta bir aynası! Öyle ki,
stresten baş ağrısına kadar pek çok şikayetleri ayaklarımız
aracılığıyla tespit etmemiz mümkün. Nasıl mı? Tabii ki kökeni eski
Mısır’ a kadar uzanan Refleksoloji masaj tekniğiyle..!

Refleksoloji, bugün destekleyici ya da tamamlayıcı tedavi dediğimiz tedaviler arasında yer almaktadır.

Refleksoloji sinir noktalarını belirli tekniklerle uyarmanın ortaya elektrokimyasal mesajları çıkardığını bununda nöronların yardımı ile ilgili organı uyardığını savunur.
Refleksoloji ayaklarda bulunan özel refleks noktalarının, vücudun diğer organlar ve salgı bezleri ile bağlantılı olması temeline dayanan bilimdir.
Refleks noktalarına basınç uygulanarak vücuttaki sinirler ve kan dolaşımı uyarılır, böylece rahatsızlıklar giderilir. Akupunktur prensiplerine benzer şekilde, refleksoloji vücudun enerji akımını uyararak iyileşme ve fiziksel fonksiyonlarda dengeyi sağlar. Vücuttaki organlar çeşitli yollardan akan enerjiyle bağlantılıdır. Uyarılan bölgedeki organlar ve salgı bezleri fonksiyonlarını yerine getiriyorsa, değişikliğe uğramayan rahat bir enerji akımı olur. En yaygın kullanılan refleksoloji formu ayaklara uygulanan basınçtır. Refleksoloji Tabanlığı, kişinin ayaklarındaki belirli noktalara bası uygulayarak, bu noktanın vücutta ilintili olduğu alanda rahatlama sağlar. Bu anlamda da refleksoloji bir bilim olduğu kadar, refleksoloji tabanlığının ilgili bölgelere bası uygulayacak noktalarının dizaynı ve yerleşimi de önem kazanmaktadır.
Refleksoloji, bilim olarak 19. yy’da ortaya çıkmasına rağmen tedavi, eski Mısır, Hindistan ve Çin’e kadar uzanır. Bu uygulamanın, batı dünyasına ‘alan terapisi’ olarak tanıştırılması 1913 yılında Dr. William Fitzgerald tarafından olmuştur. Dr. Fitzgerald, ayak ve ellerde bulunan özel refleks noktalarının, aynı bölgeler içindeki vücudun diğer organlarıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekmiştir.
Dünyada yaşayan her canlının sinir sistemi vardır. Ayrıca her organın bir damar sistemi vardır. Refleksoloji kılcal damarlarla ilgilenir. Kılcal damar topluluğu insanlarda ayaklara ve ellere kadar ulaşır. Kılcal damarlar kanın boşaltım organı olan ayakların belli noktalarına kanı taşırlar ve orada boşaltırlar. Bu işlem sırasında ise eller by-pass görevi üstlenirler ve boşaltımda herhangi bir problem kanın temizlenmemesine yol açabileceğinden hastalıklara sebep olur.

Refleksoloji iç organlarımıza ve vücudumuzun çeşitli bölgelerine karşılık gelen ayaktaki bazı noktalara masaj yaparak o noktaların uyarılması ve çalıştırılmasıdır. Ayaktaki bu bölgelere masaj yapmak vücuttaki potansiyel tedavi edici güçleri uyandırır.





Refleksoloji genel olarak aşağıdaki Rahatsızlıklarda Tamamlayıcı Tedavi olarak Kullanılmaktadır

 Sağlık Refleksolojisi

•Migren •Kabızlık
•Panik Atak •Epilepsi
•Depresyon •Reflü
•Bel – Boyun Fıtığı •Astım
•Uykusuzluk •Emes
•Dikkat eksikliği •Omuz Ağrıları
•Öğrenme Güçlüğü •Diz Ağrıları
•Kireçlenme •Enerji Eksikliği
•Alt ıslatma •Bağışıklık Sistemini Güçlendirme •Yüksek ve Düşük Tansiyon •Konuşma Bozukluğu
•Madde bağımlılığı •Alt Islatma
•Zayıflama •Boy Uzatma

 Bebeklerde Refleksoloji

• Bebeklerde boy uzatma ve nörolojik gelişim
• Bebeklerde zekâ artırımı
• Bebeklerde kabızlık
• Bebeklerde uykusuzluk

 Engellilerde Refleksoloji

• Mikrosefali – Refleksoloji ilişkisi
• Gelişim Geriliği – Refleksoloji İlişkisi
• Motor Geriliği – Refleksoloji İlişkisi
• Felç – Refleksoloji İlişkisi
• Cerebral Palcy – Refleksoloji İlişkisi
• Spina Bifida – Refleksoloji İlişkisi

 Cinsel Refleksoloji

◙ ERKEK SAĞLIĞI
Refleksoloji, iktidarsızlık sorunu olan erkeklerde % 87,5 , diğer cinsel sorunlarda % 100 etkili olmuştur.
İlerlemiş prostat sorunu refleksoloji ile belirli bir ölçüde azaltılmıştır.
Refleksolojinin sertleşme ve cinsel hazzı arttırdığı kanıtlanmıştır.
Refleksolojinin erken boşalma sorunlarını ortadan kaldırdığı gözlemlenmiştir.
◙ KADIN SAĞLIĞI İÇİN REFLEKSOLOJİ
Sancılı adet gören kadınların %95’ inde ayak refleksolojisi etkili olmuştur.
Adet öncesi semptomları (PMS) yaşayan kadınların %46’ sında refleksoloji etkili olmuştur.
Menopozlu 42 kadına ayak refleksolojisi uygulanmış, bunlardan 17’ si (%40,5) tam, 20’ si (%47,6) önemli ölçüde iyileşmiş, 4’ ünde (%9,5) etkili sonuçlar alınmıştır. Hastalardan yalnızca 1’ inden sonuç alınmamıştır.
Yumurtalıklarda Oluşan kist sorunlarında Refleksolojinin faydalı olduğu kanıtlanmıştır.
Sancılı adet gören kadınlar düzenli olarak refleksoloji uygulattığında adet dönemlerinin düzene girdiği gözlemlenmiştir.
Vajinusmus ile ilgili yapılan çalışmalarda refleksolojinin kasılmaları gevşetmek sureti ile sağlıklı bir cinsel hayata katkıda bulunduğu görülmüştür.
Ayak refleksolojisi uygulanan kadınlarda ağrıların azaldığı ve çalışma gücünün arttığı görülmüştür.
10 seans refleksoloji tedavisi gören hamile kadınlar çok daha az sancı ile doğurmuşlardır.
Doğumdan önce ayak refleksolojisi uygulanan hamilelerde doğum sonrası emzirme kapasitesinin arttığı saptanmıştır.
Hamilelikte annenin ayağının uyarılmasının ceninin hareketliliğini artırdığı gözlenmiştir.


Refleksoloji ile boy uzatma
Sinir sisteminin kalbi olan beyin büyüme hormonlarını hipofizi tetikleyerek boyu uzatmak mümkün.Hipofiz ise büyüme hormonu olan growth hormonunun salgılanmasından sorumludur.Hipofizi uyararak daha çok hormon salgılatmak metebolizmayı hareketlendirmek ve şekilde doğal büyüme sürecini tekrar etkinleştirmek mümkün.Bu nedenle boyunu uzatmak isteyenler refleksolojiden rahatlıkla faydalanabilirler.

Bilindiği gibi doğal olarak 17-20 yaşları arasına doruk noktaya ulaşır ve sonra yavaşlar.Refleksoloji özellikle bebeklikte ve çocukluk döneminde daha fazla etkili olacağından boy uzatma ve nörolojik gelişim için 1 ile 18 yaş arasındaki bireyleri daha çok tercih etmekteyiz.
Büyüme hormonu tedavisinden sadece bu hormonun eksikliği olan kişiler faydalanmıyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar sağlıklı çocuklarda da bu hormonun boy uzattığını gösteriyor. Stanford üniversitesindeki bir grup bilim adamının 121 çocuk üzerinde yaptığı araştırmada büyüme hormonu tedavisinin, normal hormon seviyesine sahip çocuklarda da oldukça faydalı olduğu gösterildi. Toplum ortalamasına göre en kısa %3’lük bölümde yer alan bu 121 çocuğun uzun süreli takiplerinde 80’inin hesaplanan boy uzunluklarını 5- 6 cm geçtiği gözlendi. Halen büyüme hormonu, bu hormonun yetmezliğinde, Turner sendromunda ya da kronik böbrek yetmezliği olan çocuklarda kullanılıyor. Ancak yapılan yeni çalışmalar sağlıklı, ancak boy kısalığı olan çocuklarda da büyüme hormonu tedavisinin fayda sağlayabileceğini gösteriyor. Boy kısalığı için, büyüme hormonu eksikliği gibi altta yatan bir sebep varsa, zamanında yapılan tedavi sonrası 20cm’nin üzerinde boy uzaması sağlanabiliyor.




Refleksoloji ile Migren ve Baş Ağrısı Tedavisi
• Refleksoloji migren sorunu çözümünde temel olarak gerginleşen sinirlerin gevşetilmesi,sağlıklı bir sinirsel akışın oluşturulması ve hormonal dengeleme gibi temel hedefler etrafında yoğunlaşarak sorunu çözmeye çalışır.

Amerika’da 28 milyon insan migrenden şikayetçi. The American Headache Society (Amerikan Ağrı Topluluğu) verilerine göre Bu ağrı ile ilgili şikayetlerin ekonomiye negatif etkisiyıllık 13 milyon doları bulmakta.Bu ağrıların tedavisi ile ilgili harcanan miktar ise yıllık 1 milyar doları geçmekte.
Danimarka’da ise 3milyon çalışma günü baş ağrılarından dolayı kaybedilmekte.Danimarkalılar bu sorunun çözümü için ağırlıklı olarak Refleksolojiyi kullanmakta.
Refleksoloji Danimarka’da en yaygın ve en çok faydalanılan sağlık terapi olmuş durumda.Tahmini olarak her 4 Danimarkalıdan 1 tanesi refleksolojiyi denemiş diyebiliriz.
Ülke çapında yapılan bir çalışmada Refleksolojinin insanlardaki Tansiyon ağrıları ve Migrenden kurtarıcı etkileri araştırılmıştır.Çalışma 220 katılımcı ve Danimarka Bölgesindeki 78 Refleksoloji uzmanının katılımı ile The Royal Danish School of Pharmacy’de gerçekleştirildi.
Katılımcıların %90 ında ağrıların kesildiği yada azaldığı gözlemlendi.

Yine Amerika’da yapılan bir çalışmada ;
‘’Yaşları 15 – 57 Arasında olan 25 bayan 7 erkek hasta üzerinde yapılan refleksoloji çalışmasında,Hastalara 12 hafta boyunca haftada 2 seans refleksoloji uygulanmış olup ,Seanslar sonunda migrenle ilgili şikayetlerinin büyük oranda bittiği görülmüştür.’’
‘’Testa, Gail W., "A Study on the Effects of Reflexology on Migraine Headaches" August 2000’’


Refleksoloji ile Stres , Depresyon ve Panik Atak
PANİK ATAK HASTALIĞININ TEDAVİSİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Vakaların %40-80’inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip,durumu ağırlaştırmaktadır.Kişilerin bahsetmesine karşın intihar riski yüksektir.

Hastaların %20-40’nda madde ve alkol bağımlılığı görülmektedir.
Kişi ilerleyen dönemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane,eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir.

Panik Atak tedavisinde refleksoloji;

Depresyon tedavisine ek olarak panik atakta otonom sinir sisteminin düzenlenmesi ve troid bezinin çalışma düzeninin sağlanması amaçlanmaktadır.

Refleksoloji ile depresyon tedavisi ;

Depresyonun ortaya çıkmasında etkili olan seratonin eksikliğinin giderilmesi için bu bezi kontrol eden beynin ilgili noktalarını uyarmayı amaç edinir.Ayrıca düşünce bozukluğunun da kaynağı olan frontal lob bölgesi uyarılarak depresyonun temeline inilmeye çalışılır.

Stres Refleksoloji ilişkisi
Amerikan tıp derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre ,tüm hastalıkların %75’inin temelinde stres faktörünün bulunduğu belirlenmiştir.Duke Üniversitesi Tıp Merkezi araştırmacıları kalp rahatsızlıklarının temelinde stres olduğunu belirlediler.
Bu ve bunu gibi birçok çalışma gösteriyor ki sadece stresten uzak durarak bile kendimizi hastalıklardan büyük ölçüde koruyabiliriz.Sağlıklı yaşamın ana şartlarından birtanesi de Stresten uzak kalmaktır.
Refleksoloji Hastalıklarda vücudun doğal iyileştirme mekanizması ile uyum içerisinde aklın , vücudun ve ruhun tedavisi için kullanılmaktadır.
Refleksoloji , lenf dranajı ve venöz dolaşım üzerinde sinir yoları üzerinden similasyon yöntemiyle kas gevşeme sistemini çalıştırır ve yoğun bir rahatlama oluşturur.Böylelikle vücut hastalıklarla mücadele yeteneği sağlayacak bir gevşeme sağlar.
Refleksoloji stres için ayaklardaki sinir izdüşümlerine karşılık gelen böbreküstü bezleri, böbrek, mesane, sinüs, beyin ve kalp ile ilgili alanları üzerinde durarak vücudumuz üzerinde stresi oluşturabilecek organların gevşemesini sağlar ve bir rahatlama meydana getirir.Bu uygulama sonuçları Temmuz ayı 1993 yılında Çin Refleksoloji sempozyumunda açıklanmıştır.Buna göre ;
Uygulamaya katılanların %40 ‘nda tam bir tedavi sağlanmış , %35 nde büyük ölçüde geliştirilmiş olduğu görülmüştür.Katılımcıların %15 inde yumuşak gelişmeler gözlenirken %10 da ise hiçbir gelişme gözlenmemiştir.


Bel – Boyun Fıtığı ve Eklem Ağrıları Refleksoloji ilişkisi

BEL FITIĞI
Bel bölgemizde bulunan omurgaların arasındaki kıkırdak yapının omirilikten çıkan sinirlerin sıkıştırılmasıdır.
Çekirdek dediğimiz kısmın,bağ dokusu dediğimiz kısmın elastik kısmı yırtılarak,omirilik kanalı ve sinir köklerine baskı yapacak şekilde yırtılmasına bel fıtığı denir.

BEL FITIĞININ NEDENLERİ
-Yaşa bağlı olarak gelişen dejerasyon
-Ters hareketler
-Düşme
-Ağır bişey kaldırma

BEL FITIĞININ BELİRTİLERİ
-Belde ve bacakta dayanılmaz ağrılar
-Hareketlerde kısıtlılık
-Topallayarak yürüme
-Vücudun bir tarafa doğru yamulmaya başlamış,çarpık hale gelmiş olması

Bel fıtıkları genellikle erişkin yaşlarda görülen bel ve bacakların en başta gelen nedenlerindendir
Erkeklerde kadınlara göre 1.7 kat daha fazla rastlanır.

BOYUN FITIĞI
Boyunda 7 adet omur cismi bulunur.Yapıları itibari ile bir üstteki bölümde anlatılan bel omurlarından tek farkları,daha küçük olmalarıdır.Her omurga arasında yastıkçık dediğimiz kıkırdaklar mevcuttur.Bu kıkırdak yapının yırtılarak omurga içinde seyreden omirilik veya kolla dağılan sinirlere baskı yapması sonucu oluşan hastalığa boyun fıtığı denir

BOYUN FITIĞININ RİSK FAKTÖRLERİ
-Ani ve güçlü boyun hareketleri
-Ağır kaldırmak
-Ani,ters dönüşler
-Araba kullanırken emniyet kemeri takmadan ani fren yapılması
-Geçirilmiş boyun travması
-Spor yaralanmaları

BOYUN FITIĞININ BELİRTİLERİ
-Şiddetli boyun ağrısı veya kolla vuran ağrı
-Orta düzeyde sık tekrarlanan a ğrılar
-Ağrıyla birlikte kolda kuvvetsizlik
-Ağrıyla birlikte kol ve ayaklarda uyuşma
-Kol ve ayaklarda giderek artan güç kaybı

Refleksolojinin bel - boyun fıtığı tedavisindeki yeri ;

Refleksolojinin orta ve hafif düzeydeki fıtıklarda düzeltici etkisi temelde gerilen ve sıkışan sinirlerin yumuşatılıp, basının ortadan kaldırılması ve sıvı dengesinin tekrar kurulmasına dönük bir amaç hedeflenir. Bel ve boyun fıtığının oluşmasına neden olan en önemli faktörlerden birisi olan sinir ve stres hali refleksoloji sonrasında ortadan kaldırılarak vücut üzerinde bir gevşeme hali oluşturulur.Bu amaçla ayaklarımız üzerinde sadece omur bölgeleri değil stres oluşumuna neden olan ve vücuttaki genel gerginlikle ilişkisi olan organların da ayak tabanındaki sinir izdüşümleri uyarılarak vücutta genel bir gevşeme oluşturulur.
Refleksoloji ile vücuttaki kas sistemi ve omurlarımızı saran lenfler gevşetildiği için refleksoloji tabanlığını düzenli olarak kullandığınız takdirde tekrar fıtık olma ihtimaliniz minimal düzeye inmektedir.
EKLEM AĞRILARI
Kireçlenme:Normal bir eklem,normal şartlarda bozulmadan uzun yıllar çalışabilir.Ancak eklemin normal yapısını zorlayan ve çalışma şartlarını ağırlaştıran durumlarda kireçleme belirtileri ortaya çıkar.

NEDENLERİ
-Yaşla eklemlere binen stresin oluşturduğu deformasyonlar
-Eklem içi kırıklar
-Yaralanmalar
-Geçirilen iltihaplı hastalıklar kireçlenmeye yol açan etmenlerdir.

BELİRTİLERİ
-Eklem ağrıları ve kireçlenme sonucu sıkışabilen sinirlerle ilgili agrılar
-Ağır ve kas kasılması olaya hakim olur
-Eklem hareketleri sesli hisle gelir(kıtırtı)duyulur.

Kireçlenmenin en çok görüldüğü yerler diş,kalça eklemi ve omurgalar arası eklamlerdir.

Refleksoloji ile eklem ağrılarının tedavisi ;

Yaşanılan yoğun Anksiyete ve stresin gerginleştirdiği ve sıvı dengesinin bozulduğu eklem bölgeleri refleksoloji ile uyarılarak gerginlik ortadan kaldırılır ve sıvı dengesi tekrar kurulur. •

Refleksoloji ile Kireçlenme Tedavisi

OSTEOARTRİT
Eklemlerde ağrı , hareketlerinde tutukluk ,sonraki dönemlerde ise şekil bozuklukları ile kendini gösteren bir yıpranma hastalığıdır. Yaşla paralel artış görülür. Kadınlarda biraz daha fazla rastlanan bu hastalık özellikle yük altında kalan eklemlerde daha sık görülür. BU hastalık gerek bilim dünyasında gerekse halk arasında değişik isimlerle tanınır. Bilimsel son adı OSTEOARTRİT olmakla beraber uzun süre Osteoartroz veya kısaca artroz olarak isimlendirilmiştir. Dedjeneratif eklem hastalığı bir başka bilimsel adıdır. Halk,bu hastalığı kısaca eklemlerde kireçlenme olarak tanır


Refleksoloji ile kireçlenme ' osteoartrit' tedavisi ;

Sıvı dengesinin bozulmasıyla birlikte ortaya çıkan kireçlenme fizik tedavi,egzersiz ve refleksoloji ile birlikte önemli ölçüde giderilir.Refleksoloji eklemlerdeki sıvıları besleyen sinirlerin görevini daha iyi yerine getirmesini sağlar.



Refleksoloji ile Zeka geliştirme ve Dikkat Eksikliği
Nörolojik gelişimi hızlandırmak ön beyni geliştirip zeka gelişimini desteklemek mümkün.
Refleksoloji çalışması zihni aktifleştirir hafızayı kuvvetlendirir.Beynin işleyiş hızının düzenlenmesi,ön beyin çalışma sisteminin düzenlenip geliştirilmesi gibi temel bir amaç etrafında toplanır.
Refleksoloji beyinin başta frontal korteks olmak üzere bütün bölümlerinin uyarılmaya bağlı olarak aktive artışına sebep olur.Bu aktivite artışı ,bu bölgeleri oluşturan nöronların uyarılar sayesinde tarnsmilter geçişleri arttırmasına sinaptik bağlantılarının gelişmesine sebep olduğu için zeka fonksiyonlarını arttırıp geliştirme ve buna bağlı olarak hafızayı güçlendirip öğrenmeyi kuvvetlendirme gibi belli başlı zihinsel işlevleri geliştirir.
Refleksoloji tabanlığı beyinde bu bölgelerle bağlantılı kısımları özel çıkıntı ve noktalar sayesinde uyarı vermeye dönük özel medikal bir üründür.Aynı zamanda vücudumuzdaki enerji dolaşımını doğal yollarla düzene sokarak öğrenmeye engel teşkil edecek sorunları ortadan kaldırır.
Günlük olarak tabanlığı yarım saat ile bir saat arasında giymenin,yaklaşık altı ay içerisinde zeka gelişimi üzerine faydalarının görülmesi için yeterli bir süre olduğu ifade edilebilir.

Refleksoloji ile otizm İlişkisi
Otizm yaşamın ilk 3 yılında ortaya çıkan bir sendromdur. Nedeni bilinmemektedir. Kişi gördükleri, duyduklarını, duyumsadıklarını doğru bir şekilde algılayamaz; bu nedenle sosyal ilişkileri ve davranışlarında ciddi sorunlar vardır. Erkeklerde daha yaygın olarak görülür. Otizm ya kendi başına ya da zeka geriliği, öğrenme güçlüğü, epilepsi gibi diğer gelişimsel bozukluklarla birlikte ortaya çıkabilir. Otizm kelimesinin manası "kendine dönük"tür.

BELİRTİLERİ

Çevresine karşı ilgisizdir. Olaylara ve insanlara tepkisizdir. Genelde tek başınadır. İletişim güçlüğü çeker. Konuşma zorluğu vardır. İnsanlarla temas etmekten rahatsız olur. Tekrarlayıcı davranışlar yapar. Anlamsız kelimeleri tekrarlar. Ellerini kollarını çırpar, olduğu yerde sallanır, kendi etrafında döner. Yaygın gelişim bozukluğu adı altında toplanan hiçbir süreç birbirinin aynı olarak seyretmez. Her biri kendi iç yapısı içinde farklı özellikler gösterirler. Ancak süreçte kendine özgü ortak özellikler bulunur. Gelişimleri ne düzeyde veya nasıl bir yapıda olursa olsun onların hayatı ve dünyayı algılayış biçimleri bizim algılama şeklimizden oldukça farklı bir yapı göstermektedir.

TANI ÖLÇÜTLERİ

DSM IV’ (Ruhsal Bozukluklarin Tanisal ve Sayimsal El Kitabinin (The Diagnostic and Statistical Manual for Mental Disorders) dördüncü baskisi Amerikan Psikiyatri Dernegi tarafindan çikartilmistir ve psikiyatrik bozukluklarin siniflandirilmasinda kullanilir. DSM IV yalnizca belirtileri tanimlar ve ruh sagligi profesyonelleri tarafindan taninin güvenilirligini ve standartligini artirmak üzere kullanilir.) e göre otizm tanı ölçütleri şunlardır.

1-Aşağıdakilerden en az bir tanesinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal ( sosyal) etkileşimde niteliksel bozulma.
a)Toplumsal etkileşimi sağlamak için yapılan el, kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi bir çok sözel olmayan davranışta belirgin bir bozulma,
b)Yaşıtlarıyla gelişim düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe, onlardan uzak durma,
c)İlgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşmama,
d)Toplumsal veya duygusal karşılık vermeme,

2-Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren iletişimde niteliksel bozulma,
a)Konuşulan dilin gelişiminde bozulma olması ya da hiç gelişmemiş olmaması
b)Konuşması yeterli olan kişilerde, başkaları ile söyleyişi başlatma ya da sürdürmede belirgin bir bozukluğun olması,
c)Basmakalıp, yineleyici ( ekolali), ifadeler ya da özel bir dil kullanması,
d)Gelişim düzeyine uygun çeşitli imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden oynamama,

3- Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma.
a)İlgilenme düzeyi üzerinde odaklanma açısından olağan dışı, basmakalıp ve yineleyici davranışlar çerçevesi içinde kalma,
b)Özgül, işlevsel olmayan, alışıla geldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya bağlanma,
c)Yineleyici motor manyerizmler ( parmak şıklatma, el çırpma, karmaşık vücut hareketleri)
d)Eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşma.

TEDAVİDE REFLEKSOLOJİNİN YERİ

Kisa bir süre önceye kadar bazi uzmanlar otizmin tedavi edilemeyecegini israrla söyluyor ömür boyu sürecek bir durum oldugu içinde ailelere çocuklarini gerekli kurumlara yerlestirmeleri tavsiyelerinde bulunuyorlardi. Halen birçok uzmana göre otizim tedavi edilemez. Öyle birsey yoktur bir sefer otist demek ömür boyu otist demektir. Yeni yapılan araştırmanın aksine bu görüşlerin kesinlik kazanmadığı ortaya çıkmıştır.


Autism Research Institute ( otizim arastirma institusu ) otizmin tedavi edilebilir oldugunu ve çocouklarin iyilesebilecegini savunarak bir çok çevrenin saplantili yaklasimlarina ragmen, Otizim Arastirma Institüsü doktorlari ve saglik uzmanlari çalismalariyla degisik yöntemler uygulanarak çocuklarin durumlarinda ciddi oranda iyilesmelerin oldugunu ve hatta düzenli bir tedaviyle otismin tamamen yenilebilecegini yapmis olduklari çalismalarla kanitladilar

Otizim daha cok beyin ve bagirsak yollarina dokunan tibbi bir durum oldugundan dolayi vucudu zararli maddelerden arindirma metodlari ve hücreleri yenilemeye yönelik çalışma olumlu gelismeler göstermektedir. Refleksoloji ile hiç te yabana atilmayacak oranda olumlu gelismeler görülmüştür.

Örnek verecek olursak Kanada’nin Quebec eyaletinde uygulanan bu yöntem ABD deki gibi olumlu sonuçlar vermektedir. Dünyanın ve daha bir çok ülkelerde Her biri 20 dakika süren 10 seanslik küçük bir tedavide dahi anne ve babalar çocuklarinda olumlu gelismeler görmüslerdir. Tam tedavi uygulamalarinda azami oranda faydalanabilmek için bir çocugun ortalama 70 ila 250 seans arası tedavi gormesi gerekmektedir.
Otist çocuklarda ailelerin en çok şikayet ettikleri hiperaktiflik, agrasiflik, mutsuzluk, kendine zarar verme gibi sıkıntıların kısa surede olumlu sonuç vermesi yüz güldürücüdür.
Refleksoloji seanslarında çoğu otist vakaların ilac kullanmadan ayak altındaki ilgili sinir uçları dikkatla çalışma sonucunda olumlu sonuçlar alınmıştır. Tedavide hastanın ihtiyacına göre seratonin hormonu salgılatılır, konuşma merkezi düzenlenir, korpuz kollozumdaki bağ kuvvetlendirilir ve gaba düzenlenir.
Tedavi türlerinin degisik olmasi ve uzmanlik gerektirmesi sebebyile her çocugun otistlik dereceside göz önünde tutularak uygulanmaktadir. Refleksolojinin daha ileriki yıllarda bir çok hastalıkların tedavisinde olduğu gibi yaygınlık kazanacağı gerçeği ortaya çıkmıştır.

Otizmin çok geniş dağılım gösteren bir rahatsızlık olduğunu bilmemizin ötesinde otizmle ilgili ortaya atılan birçok teori ve bir dizi tedavi seçeneğinin yanında hala bilinmeyen yönü ağır basan gizemli bir hastalık gibi karşımızda durmaktadır. Ama temel olarak beyinde ;başta konuşma , iletişim kurma, beden dili kullanma , öngörüde bulunma kısaca frontal korteks ve hipotalamus bölgelerinin işlev kaybına yol açan nöro psikiyatrik bir sorun olduğunu biliyoruz.Ayrıca bu hastalığa yol açan etmenlerin evrensel yada kalıtsal bağlantılarıyla ilgili her geçen gün yeni araştırmalar yapılmakta ve yeni bulgulara ulaşılmaktadır.

Bu araştırmaların beklide en kuvvetli olan hipotezi kimyasal değerleri itibariyle problemleri tetikleyen çocuk aşılar ve genetik zinciri bozulmuş gıda maddeleridir. O halde aşılarla ilgili politikaların değiştirilmesi ve organik gıda tüketmek zorunludur.

Bunun ötesinde toksin atımının vücut tarafından sağlanabilmesi için lenf sistemimizin düzenli çalışması için de dolaşım sistemimizin kesintiye uğramaması gerekir. Refleksoloji doğal yollarla yani ayak tabanındaki lenfatik sinir uçlarını uyarmak da vücuttaki zehirli atıkların atılmasını kolaylaştırmıştır. Dolaşım sistemini düzenleyen refleksoloji tedavisi kandaki değerleri düzenlemeyi sağlar. Refleksoloji tedavisi ile başta frontal korteks ve hipotalamus olmak üzere beyindeki otizmin etkileri temel bölgeleri ve bu bölgelerdeki nöronları uyarmak ve bunlar arasındaki aksonları geliştirmek sinaptik bağları uzatmak mümkün; bir ağacı sulamak gibi her bir nöronun bir fide gibi düşündüğümüzde bu nöronları refleksoloji ile ayaktaki uzantılarından uyarmak bir fide sulayıp büyütme eylemine benzetilebilir.

Ayaklarımızla beynimizin ne alakası var demeyin, zira ayaklar beynimize her an binlerce ileti göndermekte ve beynimiz bunu algıya dönüştürmektedir, bunu ellerimiz için de söyleyebiliriz. Bir an için âmâ olduğumuzu düşünün, körlerin özel kabartma sistemli alfabesini hayal edin ve yazıyı gözünüzle değil parmaklarınızla okuduğunuzu düşünün, farkındaysanız özellikle baş parmak ve parmak uçları bu kabartmalara dokunarak beyine iletmekte, beyin de bunları algıya dönüştürmektedir.

Yine aynı şekilde gözümüz görmese de ayaklarımızla duyduğumuz nesnelerin özelliklerini beynimiz algılamaktadır. Yumuşaklığı, sertliği, ıslak yada kuruyu nesnenin ismini şekillerini ayağımızın aracılığıyla beynimiz algılamaktadır. O halde ayaklarla beyin arasında da sinir ağları aracılığıyla bilgi alış verişi sağlanmaktadır.

Refleksoloji ile otizmin en dinamik bölgelerine ileti göndermek ve buradaki işlevselliği arttırmak mümkün mesela uygun bölge ve uygun ayaktan yapılan refleksoloji terapisi kan şekeri oranını değiştirebilir bu şekilde konsantrasyonda ciddi artışlar olur.

Kandaki düzenlenmenin enzimlerle de ilgisi olduğundan vücudun ihtiyacı olan maddeleri üretmede daha maksimum çalışabileceğini varsayabiliriz.
Bize gelen otistik çalışmalardaki dikkat artışını aslında refleksolojiyle düzeltilen kan değerlerine bağlayabiliriz. Yine refleksolojiyle birlikte çocuklarının çoğunun gözünde canlılık, parlaklık gözlenmektedir. Kanaatimizce bu beyindeki ileti zincirinin kurulması ve nöronların kendi arasındaki bağın kuvvetlenmesine işaret etmektedir.

Avrupa da yaygın olan bebek refleksolojisi psikoakademi çalışmalarına ilham vermiş bundan hareketle bebeklerde kullanılan frontal korteks geliştirme teknikleri otistik çocuklardada algılamayı açtığı geliştirdiği sosyalleşmeye pozitif yön verdiği görülmüştür.aynı zamanda konuşma becerilerindede artış sözkonusu olmuştur.

Yine bazı otistik hastalarımızda refleksoloji ilginç sosyalleşmeler ortaya çıkarmıştır...Mesele deniz isminde dokuz yaşında bir otistik hastamız üçüncü seanstan sonra kendi kendine giyinmeye başlamış okuduğu okulun kantinine gidip hoşuna giden şeylerden istemiştir…Yine ali isimli bir başka otistik çocukta refleksoloji seanslarından sonra daha önce yapmadığı kendi kendine küçük tuvaletini yapmaya başlayrak önemli bir sosyalleşme belirtisi edinmiştir…Ali ihsan isimli bir başka üç yaşındaki otistik çocukta ise başlangıçta 4-5 olan kelime dağarcığı 20 seans sonunda 40 kelimeye ulaşmış çocuktaki dikkat ve algı seviyesi ciddi artış göstermiştir…Bundanda öte tüm bu gelişmeler objektif bir şekilde hem refleksolglarımız hemde ailemiz tarafından gözlenebilmektedir…

Bu tür vakaları artırmak tabiî ki mümkün ayrıca bundanda önemlisirefleksoloji yapılan otistik çocukların rigid tepkileri agresif ve saldırgan davranışları minimuma inmiştir…Refleksoloji gevşetici ve rahatlatıcı etkisi sayesinde aşrı hareketli otistik çocuklar üzerindede etkili olmuş davranışlar daha amaca dönük hale gelmiştir.

Bizim için küçük gözüken ama ailelerin ve çocukların hayatında önemli değişikliklere sebeb olan güzel gelişmelere refleksolojinin etkisi yadsınamaz bir gerçek olarak ortadadır.

Temelde oldukça eski olan bu tarihi tedavi metodunun otistik çocuklara genel vücut masajının rahatlatıcı etkisinin görülmesinden sonra rusyada denendiğini biliyoruz..Genel masajda kinestetik etkinin lokal refleks terapisiyle daha kısa yoldan verilebilmesi ve istenilen bölgelerin uyarılabilmesi bu terapiyle mümkün olmuştur…

Rusyadan sonra Amerika Avrupa ve refleksolojinin geliştiği çinde farklı refleksoloji teknikleri otistik çocuklara uygulanmış ve her defasında müspet neticeler gözükmüştür…

GENEL OLARAK REFLEKSOLOJİNİN OTİSTİK ÇOCUKLARDAKİ FAYDALARI

• Rigid tepki ve agresifliğin azalması
• Genel rahatlama ve dinginlik
• Vücut fonksiyonlarında normalleşme
• Vücut direncinin artması
• İmmün sistemini geliştirir.
• Nörohormon salgılatıulmasına bağlı olarak algıda artış gözükür.
• Genel sosyalleşme
• Gözlerde parlaklık ve canlanma gözükür.
• Komut alma oranında artış
• Kelime hazinesinin artışı
• Hiperaktivitenin azalması
• Takıntıların azalması
• Eşyalarıamacına uygun kullanma
• Özbakım becerilerinde artış
• Kolay öğrenme
• İnce motor becerilerinde artış


Refleksoloji ile Zayıflama

Refleksoloji ile nasıl zayıflarım ?

Beynin açlık tokluk merkezi ile midedeki bölgelerin uyarılmasını hedefleyen komplike bir çalışmadır.Akupunkturda olduğu gibi beyinde tokluk hissi uyandırır fark ana sinirler yoluyla beyinin ilgili bölgesine sinirlerin gönderilmesi daha etkili sonuç alınmasını sağlar.Mide yavaş yavaş çalıştırılır ve zayıflama gerçekleşir.Sağlıklı ve doğal bir zayıflama yöntemidir.


Refleksoloji ile Yürüme Bozuklukları ilişkisi
Refleksoloji özellikle kas doku ve bağ doku zayıflığına bağlı olarak ortaya çıkan dolaşım bozukluğunun da eklendiği durumlarda ,kaza sonrası travmalar ve felç sonrası yürüme bozukluklarında ,kan dolaşımını hızlandırması, ayak tabanındaki sinirleri uyarıp kasları güçlendirmesi sebebi ile günlük 15-60 dakika arası giyilebilecek destekleyici bir üründür.
Sonuçların öncelikli olarak fiziksel , ikmal olarak ta organların çalışmasını düzenlemesi fonksiyonu olduğunu belirtmek isteriz.
Olumlu sonuçlarını görmek için en az 3 ay günlük olarak düzenli kullanılması gerekmektedir.


VİDEOLAR ;
http://www.dailymotion.com/psikoakademi

Kategorileri, Faliyet Alanları

fıtık

bel fıtığı

boyun fıtığı

refleksoloji

doğal tedavi

refleksoloji eğit...

refleksoloji kurs...

alternatif tedavi




Hakkımızda  -  İletişim  -  Gizlilik  -  Firma, Mekan Kayıt

© 2007-2008 istanbulsen.com,  9.0.326